Plus d’un million de livres à portée de main !
Bookbot

Yavuz Bahadiroglu

    Cet auteur s'est fait connaître pour ses romans historiques explorant diverses époques de l'Empire Ottoman. Au-delà d'une œuvre prolifique pour la jeunesse, comprenant des centaines de romans et d'histoires, son travail englobe le journalisme, des articles et des scénarios. Ses récits d'inspiration historique sont très appréciés pour leur qualité captivante et leur ampleur.

    Bizim Can
    Şehzade Selim
    Kırım Kan Ağlıyor
    Osmanlida Derin Devlet ve II. Abdülhamit
    Fatih Sultan Mehmet ve Istanbulun Fethi
    Mimar Sinan Mimarideki Osmanli Mührü
    • Fatih Sultan Mehmet ve Istanbulun Fethi

      • 256pages
      • 9 heures de lecture
      3,0(1)Évaluer

      Osmanli'da saltanat sirasi Sultan II. Murad'a gelmisti. O da kusatti Istanbul'u, fakat Peygamber mujdesi sehir, Peygamber adasini bekliyordu: "Hz. Muhammed (sav) Peygamber'in mujdesini Sultan Mehmed gerceklestirecekti."Sultan II. Murad, ya bunu hissettigi ya da birileri (bazi kaynaklar Haci Bayram-i Veli oldugunu yazar) kulagina fisildadigi icin en verimli caginda tahti terk etti. Bu gorulmemis derecede buyuk fedakirlikla mustakbel fatihin (oglu Sultan II. Mehmed) onunu acti. Ama kaderden henuz izin cikmamisti. II. Murad, bir sure sonra saltanat makamina donmek zorunda kaldi. Yenmesi gerekeni yenip, almasi gerekeni aldiktan sonra, her fani gibi o da "terk-i dunya" eyledi. Simdi sira onundu…Sunnet yolundan Peygamberinin mujdesine yuruyecek, "alinmaz"i alip "Fatih" olacakti. Henuz yirmi yasindaydi. Cocuktu, ama yuregini inanciyla butunleyerek atom cekirdegine donusturmustu. Ya alacak ya da olecekti! olmedi, aldi.Cunku o, gemileri karadan yurutmeyi dusunecek kadar genis ufukluydu...(Tanitim Bulteninden)Ince Kapak: Sayfa Sayisi: 256Baski Yili: 2014Ciltli: Sayfa Sayisi: 248Baski Yili: 2016Dili: TurkceYayinevi: Panama Yayincilik

      Fatih Sultan Mehmet ve Istanbulun Fethi
    • Hafızamızdaki aşırı uçlardan biri Sultan II. Abdülhamit Han'dır! Herkes onu kendi siyasi tercihine göre yorumlamış, 'Ulu Hakan'la 'Kızıl Sultan' arasına sıkıştırılıp, kavga odağına dönüştürülmüştür. Kuraldır: Her 'ifrat' kendi 'tefrit'ini üretir! İki tarafın, bilgi sahibi olmadan kanaat sahibi olmuş fanatikleriyle, tarihi gerçeklerin sadece işlerine yarayan bölümlerini alan tipleri, tarihi kişilerle olaylara salt tarih ilmi açısından yaklaşan dürüst tarihçiyi de konudan soğutmuşlar. Dolayısıyla gerçek Abdülhamit'le gerçek Vahdettin, tarihimizin diğer bazı 'gerçek'leri gibi kaynayıp gitmiş... "Son karar sizin" demiyorum çünkü hepimizin beynine yapışıp kesinleşmiş birtakım karar ve kanaatlerimiz var. Bu yüzden son kararı yine tarihe bırakıyorum. Hasbihalimizi, Sultan II. Abdülhamit'in "Tarih tekerrürdür" diyenlere verdiği bir cevapla bitirelim: "Tarih değil, hatalar tekerrür ediyor".

      Osmanlida Derin Devlet ve II. Abdülhamit
    • Bizim Can

      • 96pages
      • 4 heures de lecture
      Bizim Can
    • Selahaddin Eyyübi

      • 190pages
      • 7 heures de lecture

      Müslüman dünyasının ünlü sultanlarından Selâhaddin Eyyubi'nin hayatını konu alan tarihi ve dini bir roma

      Selahaddin Eyyübi
    • Mimar Sinan'ın camileri olağanüstü bir bütünsellik içermektedir. Mermeri sanatla, sanatı hayatla buluşturur. Büyülenmeye avluda başlarsınız. Gözlerinizi alamayacağınız güzelliklere tanıklık ederken, tarihin kokusunu en derinlerde hissedersiniz. Mimari üslubunun kendine has olması, onu diğerlerinden ayıran en mühim husustur. O şaşkınlık ve hayranlık deminde, kapıya ve pencerelere bakarsanız, pencerelerle duvarların büyüleyici uyumunu, kündekârı kapının kubbelere yükselişini, kudret eliyle serpiştirilmiş hissini veren çil çil kubbelerin yer yer minareleşip gözü hiç rahatsız etmeden sonsuzluğa ulaşımına şahit olacaksınız. Sonra, Yahya Kemal'in şiirinin içine girer gibi, camiye girin, kürsünün mihrapla, mihrabın minberle, hem birbirinden bu kadar farklı ve bağımsız, hem birbirine bu kadar yakın, böylesine derin ve huzurlu bir iç içeliğin nasıl sağlandığını düşünün... Kubbelerdeki sadelikle duvarlardaki renk cümbüşünün zıt gibi duran karakterlerinde Sinan'ın ruh halini çözmeye çalışın. İmkânsıza âşık olan dehâ, her eserinde imkânsızı denemiş ve gerçek hayatta yapamadığını yapıp zıtların estetik uyumunu yakalamıştır!Ve minel aşk!Unutmayın: Sanat, sonsuzun ve aşkın adıdır.

      Mimar Sinan