Sinan Akyüz Livres






Ask Baska Evde
- 366pages
- 13 heures de lecture
Piruze ve Ogullari
- 416pages
- 15 heures de lecture
Bu hayatta her şeyin bir bedeli vardı. Büyük sevdaların bedeli büyük acılardı, büyük hırsların bedeli büyük kayıplardı, büyük umutların bedeli yalnızlık dolu uzun yıllardı. Ama her şeyden önemlisi masumiyetin de bedeli ağırdı, zalimliğin de…Derlermiş ki, bazı hayatlar zaman içinde bağlıdır birbirine. Çağlar içinde yankı bulan, eski bir çareyle zincirlidir ötekine.Bazı hikâyeler sadece onu anlatabilecek olanların başından geçer. Fakat pek azımız bunu yaşarken bilebilir. Yaşadığı acı gerçeklerden kurtulmak için Şamlı bir kocanın elinden Türkiye’ye kaçan Piruze için bir anda karanlığın en koyu noktasında bir ışık yükselmeye başlar, Amer!.. Oğlu Amer’i görmek, sarılmak, kokusunu içine çekmek… Sonra İmad… Daha sonra da Rami… Onca hasretle geçen hüzünlü yılların ardından Piruze için belki de hiç uyanmak istemeyeceği tatlı bir rüya başlıyordu…
“Sen…” dedi kekeleyerek, “sen… deli misin?”Süreyya buruk bir şekilde gülümsemiş, birden gamzeleri ortaya çıkıvermişti.“Değilim,” dedi düşünceli bir sesle, “inan bana deli değilim! Ama şükürler olsun ki sana âşığım. İçimde fokurdayıp duran bir sen varsın. Sadece içimdeki senin bu telaşına engel olamıyorum. Karşında durmuş böyle saçmalıyorum.”Güzide kalakalmıştı. İlk defa hazırcevaplığı bir işe yaramıyordu. Titrek bir sesle, “Bu yaptığın,” dedi, “iş mi senin? Böyle bir zamanda birine âşık mı olunur?”Süreyya bu sefer tatlı tatlı gülümsedi.“Ne yapayım? Savaş çıktı diye bu hikâyem yarım mı kalsın?”Güzide birden öyle savruldu ki… O savrulmanın etkisiyle arkasını dönüp oradan hızla uzaklaşırken, “Nerden biliyorsun?” diye söylendi. “Belki de yarım kalan hikâyeler güzeldir…”Daha Balkan Harbi’nin yaralarını saramadan yeni bir savaşın ortasında kalan Osmanlı’da, halkı yine fedakârlıklar beklemekteydi. İstanbul Sultanîsi talebelerinden Yusuf, Süreyya ve Feyzi ilk aşklarını henüz yaşarken vuslatın sancısı gelip yerleşti yüreklerine. Onlar için artık vuslat demek savaşın bitmesi ve vatanın kurtulması demekti.İçlerinde kopan fırtınalara rağmen umutla gittiler cepheye… Aşklarına kavuşmak, yarım kalan hikâyelerden olmamak için…İncir Kuşları ve Meyra’nın yazarı Sinan Akyüz’den Çanakkale Savaşı’nı ve gerçek kahramanlarını anlatan heyecan dolu yeni bir roman…
Sahika Feraye
- 536pages
- 19 heures de lecture
"Abla.""Efendim.""Biliyor musun?""Neyi?""Senin kaderin benimkini de yazmış…"Savrulan Hayatların Hikâyesi...1900lü yılların başı, Biga... Savaştan yorgun düşmüş bir millet, bir çiftlik ve zengin bir aile. Bir yemin ve o yeminle vicdanı arasında sıkışıp kalmış bir baba. Gün gelir kader zarını atar ve hayatlar savrulur dört bir tarafa...Sinan Akyüz'ün kaleminden genç yaşta Ürdüne gelin giden iki kız kardeşin gerçek yaşam öyküsünü soluk soluğa okuyacaksınız. Bu romanı elinizden bırakamayacaksınız...Tarih, kader ve aşkın mükemmel bir karışımı...
Sevmek Zorunda Degilsin Beni (Cep Boy)
- 448pages
- 16 heures de lecture
Etekli Iktidar
- 225pages
- 8 heures de lecture
"Etekli İktidar" sürekli haklarını genişleten kadınları ve köşeye sıkış(tırıl)mış erkekleri anlatıyor.Yazar sıkı bir "Erkek Hakları Savunucusu" Bu kitap; kentli, iyi eğitimli, kariyerist ve çalışan kadınların, erkeklerin nasıl da canına okuduğunun "fotoğrafını" çekiyor. Sinan Akyüz, kitabında; ezilen, "oyuna" getirilen, aldatılan, "ailenin geçimini sağlama makinesi" olarak kullanılan "ahh zavallı biz erkekler"den yana tavrını koyuyor.Bu kitapta; kadın erkek ilişkileri üzerine sıkı tespitler, uygulanabilir taktikler ve erkeklerden yana bir tavır bulacaksınız.Kadınlar bu kitapta, erkeklerin neden artık evlenmediğinin, "erkekçe" cevabını bulacaklar. Yazar erkeklere, "oyuncu" kadınlara karşı, "kendini koruma ve kontr-atak yapma taktikleri" de veriyor.Yararlı olduğu kadar, esprili de bir kitap. Kadınlar canınıza okudukça, bu kitabı okumayı canınız çekecek!UYARI: Bu kitabı karınızın/sevgilinizin ulaşamayacağı yerde saklayınız!
Solgun Karanfil
- 408pages
- 15 heures de lecture