Halide Edip Adivars Lebensgeschichte spiegelt den stürmischen Umbruch ihres Landes. Mit wachem Blick verfolgt sie den Untergang des Osmanischen Reichs und das Erstarken der Nationalen Bewegung. Emanzipiert und eigensinnig wirft sie sich ins Geschehen. Schon früh entdeckt sie ihr Talent zum Schreiben. 1919, als die Alliierten Istanbul besetzen, flieht sie unter abenteuerlichen Umständen nach Anatolien. Die erfolgreiche Schriftstellerin stellt sich in den Dienst der neuen Türkei, bewahrt jedoch ihren kritischen Blick.
Halide Edip Adıvar Livres
Halide Edib Adıvar était une romancière et une leader politique féministe turque. Ses romans se concentraient sur la critique du faible statut social des femmes turques et de leur désintérêt perçu pour changer leurs propres circonstances. Adıvar était profondément engagée dans l'autonomisation des femmes et a également été active dans les conflits politiques et militaires de son époque. Son œuvre explore souvent des thèmes d'identité, d'injustice sociale et de luttes pour la liberté et l'égalité.






Vurun Kahpeye
- 187pages
- 7 heures de lecture
"Sabah ezanı okunurken, Aliye'nin yanında dalmış olanların üçü de uyandılar. Aliye hâlâ dalgın hâlâ geçen korkunç saatlerin damarlarında tutuşturduğu humma; sarı, hasta yüzünde kızıl dalgalarla dolaşıyordu. Üçü de gözlerini açınca Aliye'nin yanına gittiler, sevgili yüzüne baktılar. Kurumuş dudakları mütemadiyen kımıldanıyor, mütemadiyen siyah kirpiklerinin ipekten birer saçak gibi tamamlandığı çürümüş gözkapakları titriyordu..." Yetmişi aşkın yıl sonra Vurun Kahpeye toplumların yükselişinde ve sancısında "eğitim"in önemini vurgulamasıyla yine gündemde. Eğitime kavuşamamış kişilerin gitgide vatan hainliğine, nihayet insan düşmanlığına yol alabileceklerini, bu tehlikeyi söylüyor. -Selim İleri-
In Istanbuls Kleine-Leute-Viertel Sinekli Bakkal trägt niemand den Koran schöner vor als die kleine Rabia Abla. So schön, daß sich der Minister für öffentliche Sicherheit ihrer musikalischen Ausbildung annimmt und dem Mädchen den Blick in eine aufregend neue Welt ermöglicht. In Selim Paschas Palast begegnet Rabia Tanz und weltlichem Gesang, der Weisheit des Sufismus und einem italienischen Klavierlehrer, der – obwohl Christ – seinen Blick schon bald nicht mehr von ihr lassen kann. Von Selim Paschas Erstfrau erfährt sie endlich auch die Wahrheit über ihren Vater, den Schattenspieler und Freigeist, den die Mutter noch vor Rabias Geburt ins Exil hatte schicken lassen.
Atesten Gömlek
- 256pages
- 9 heures de lecture
"Bu sabah doktor geldi. Yanımda uzun oturdu, konuştu. Bu haftanın sonunda ameliyat muhakkak. Bende bugünlerde düşüklük var. Zannediyorum ki, ben denilen şey başımdaki bir kaç sima ve onların hatıralarından ibaret. Bunları anlattıkça boşalıp yavaş yavaş bitiyorum. İçimde dökeceğim son bir Sakarya kaldı; asıl facia ve son perde.(...) bende ancak son perdeyi anlatacak kadar nefes var. Ondan evvelki günler hep perde arası."Güzel ve önemli Kurtuluş Savaşı romanları sonradan yazılmıştır. Bugün de birçoğunu tutkuyla okuyabiliriz. Ama pek azı Halide Edib'in Ateşten Gömlek'i ölçüsünde "içten" tanıktır. Handan'da aşkı ve kadın özgürlüğünü sayıklamalarla dile getirmiş romancı, Ateşten Gömlek'te de bir toplumun, bir ulusun yeniden varoluş mücadelesini aynı şiddetle, aynı buhranla, adeta nöbetler içerisinde söylüyor.SELİM İLERİKaleme aldığı her metinde yeniden tartışılan Halide Edib'in bütün eserleri, gözden geçirilmiş baskılarıyla Can Yayınları'nda.
Ein Entwicklungsroman über die junge Türkin Rabia, die in einer patriarchalen Gesellschaft ihre Identität sucht. Bildung wird ihr Schlüssel zum Glück, während sie westliche Einflüsse und kulturelle Offenheit entdeckt. Halide Edip Adivars Werk bietet ein differenziertes Bild der türkischen Gesellschaft am Ende des Osmanischen Reiches und ist ein Klassiker.
Ben artık zelil ve sefil bir günahkâr oldum. Ben artık tarihin en mel'un çehresi Yahuda'ya bir nazire oldum. Yahuda nasıl dünyanın pek muazzez bir simasını, efendisini birkaç dinar için sattı ise ben de dünyanın beni en çok sevmiş bir ruhunu, o ruhun hududu olmayan emniyetini, muhitini sattım, dünyada en çok sevdiği bir şeyin kalbini ondan çaldım.Halide Edib Adıvar, kendisine asıl ününü kazandıran yapıtlarından biri olan Handan 'da evlilik ve aşk ilişkilerini konu alır. İngiliz terbiyesiyle yetişmiş Handan, II. Abdülhamid rejimine karşı mücadele eden Nâzım'ı reddederek Hüsnü Paşa ile evlenir, ama mutlu olmaz. Mutsuzluğu onu bir beyin kanamasına ve bilinç kaybına götürür.